17 Eylül 2011 Cumartesi

Herşeye Yeniden Başlamak

 Bazen herşey öylece akar gider zamanla birlikte... Tüm günahlar, acılar, aşklar... Ve bir de mutluluklar... Elini uzatsan tutup geri alacak gibi hissedersin ama değil elini uzatmak göz kapaklarını bile kıpırdatamazsın. Kaybettiklerin için suçladığın herşeyden, herkesten nefret eder ama affedersin, çünkü en ağırı nefreti taşımaktır.. Sırada hazmetmen gereken yalanlar kalmıştır ki bunu yapmak mümkün değilse herşeyi öylece bırakıp gitmek yeni bir başlangıç yapmak istersin. Büyümek herşeyi olduğu gibi kabullenmeyi öğrenmektir belkide... Mutlu olmayı becerebilme sanatı doğuştan gelen bir yetenek gerektirmez, sonradan da öğrenebilir insan. Ve herşeye yeniden başlamak için tek gerekli olan içindeki o mutluluk kırıntısıdır...

8 Eylül 2011 Perşembe

Üsküdar' a Giderken

 Üsküdar' da sahilde, Kız Kulesine şöyle uzaktan bir bakış atarak yudumladık çaylarımızı sevgili yol arkadaşımla birlikte. Uzun zaman sonra denize nazır keyifli bir sohbet etmek içimi ferahlattı doğrusu. Ve İstanbula aşık olanların ne kadar haklı olduklarını anladım bir kez daha. Gerçi aynı şeyi İzmir için de düşünmüştüm, belki de şehirler içlerinde barındırdıkları sevdiğimiz insanlar doğrultusunda  önem kazanıyordur?

 Paylaşmak istediğim bir diğer konu da insanlara size yaptıkları kötülüklere rağmen nefret göstermezsiniz bazen. Yitip gitmiştir bir şeyler ve artık nefret etmenin bile gereği kalmamıştır sizin için. Aslında başlarda karşınızda ki de aynı şekilde davranır, ama zamanla sizin rahatlığınızın nedeninin sadece gerçekten öyle hissetmeniz olduğunu anladığında öfkesini kusar... İşte ben bu zamanlarda tam olarak kahkaha atıyorum. Ben de dahil herkes hakettiğini yaşar, doğru zaman, doğru mekan, doğru sevgili, doğru dost vs. elbette önemli ama asıl önemli olan bizim kendimize neyi layık gördüğümüz. Elbette karşımıza herşeyin doğrusu pat diye çıkmayabilir, zaman alabilir. Ancak biz neyin ne kadar doğru olduğunu görebiliyorsak  kendimizi acıya boğmak zorunda kalmıyoruz. Umarım herkes sakin, mutlu ve kendi yolunda olmayı öğrenir...

4 Eylül 2011 Pazar

Kırmızı Ayakkabılar ve Mutluluk

 Para insana kalıcı bir mutluluk getirmez, eğitim insana mutlu olmayı öğretemez. Mutlu olmak var olmaya başladığımız anda bizimle birlikte yavaş yavaş büyür, neye göre kime göre değişir bilemem ancak hepimizde başka başkadır mutlu olma ya da mutluluğu itme yolları. Bazılarımız deneyerek öğrenir neler yapmaması gerektiğini. Bazılarımızsa 70 yaşına da gelse asla öğrenemez mutlu olmayı. Kendine acıyarak insanları suçlamak her an, her olayda mutsuzluğu içine çekmek zevk verir, kolay gelir. Kırmızı büyülü ayakkabılarınız bile olsa eğer siz gerçeği görmüyorsanız mutlu olamazsınız. Çünkü mutluluk büyüyle değil zeka ile elde edilir...

2 Eylül 2011 Cuma

Drinking Buddies


  Hayatınızda bazı insanlar vardır ve hiçbir sebep olmadığı halde diğer herkesten daha fazla önemsersiniz onlarları.  Benim seni önemsemek için birçok sebebim var aslında ama tüm o sebepleri seni önemsemeye başladıktan sonra görebildim. Sabahlara kadar saatlerce katıla katıla güldüğümüz, iskambil destelerini hiç olmadıkları kadar eğlenceye bürüdüğümüz, uykusuzluktan öldüğümüz halde herkes uyusunda tavlada beni yen diye beklediğimiz ve yeşil ışığı birlikte gördüğümüz sabahların hiç bitmemesi dileğiyle. İyi yolculuklar en sevgili arkadaşım, Teyzeciğim. Seni seviyorum.