Değiştiremediklerimiz mi var bu hayatta, yoksa sadece yanlış
yollardan denediklerimiz mi değiştiremediklerimiz?
Ben omzuna pisledim bari piyango sana vursun mudur hikayenin
özeti? Birde okulda sınavların gereksizliğini savunan o insanların hayatın
sınav olduğunu söylemesi yanlızca bana mı garip gelir? Tarihi tekerrürden ibaret
kılan insanlarken neden ‘’balık hafızalı’’ diye bir laf var?
Her akşam, her sabah masum insanlar neden ölür, onları hangi
hayatlardan geçmiş insanlar öldürür? Sahi neden bir şeyleri korumak kollamak
için onca topluluk varken sadece sorun çözecek yıllanmış kuruluşlar yok? Nehre
akan zehri kesmek varken arıtma sistemi kurmanın mantığı ne?
Hayat öyle uzun ki savaşarak daha fazlasını almaya
çalışıyoruz, sanırım garantiliyoruz bir şeyleri, ama sonra birde ölümsüzlüğü
arıyoruz öyle kısa geliyor ki hayat, uzasın istiyoruz su gibi aziz olsun birde…
Nerede durduğumuzu bile bilmeden kırıp, kırılıp, yuvarlanıp gidiyoruz kısacık
hayatın kollarında. Daha dün gibi hatırladığımız nice anlar, nice anılar biriktiriyoruz.
Sırf yarın iyi olsun diye bugünleri katlediyoruz. Büyük sorunların kolayca göze
çarpan çözümleri olduğunu, küçüklerin ise pastada en büyük dilimi kapladığını neden
göremiyoruz?