17 Ağustos 2012 Cuma

BALIK HAFIZALI!


Değiştiremediklerimiz mi var bu hayatta, yoksa sadece yanlış yollardan denediklerimiz mi değiştiremediklerimiz?

Ben omzuna pisledim bari piyango sana vursun mudur hikayenin özeti? Birde okulda sınavların gereksizliğini savunan o insanların hayatın sınav olduğunu söylemesi yanlızca bana mı garip gelir? Tarihi tekerrürden ibaret kılan insanlarken neden ‘’balık hafızalı’’ diye bir laf var?

Her akşam, her sabah masum insanlar neden ölür, onları hangi hayatlardan geçmiş insanlar öldürür? Sahi neden bir şeyleri korumak kollamak için onca topluluk varken sadece sorun çözecek yıllanmış kuruluşlar yok? Nehre akan zehri kesmek varken arıtma sistemi kurmanın mantığı ne?

Hayat öyle uzun ki savaşarak daha fazlasını almaya çalışıyoruz, sanırım garantiliyoruz bir şeyleri, ama sonra birde ölümsüzlüğü arıyoruz öyle kısa geliyor ki hayat, uzasın istiyoruz su gibi aziz olsun birde… Nerede durduğumuzu bile bilmeden kırıp, kırılıp, yuvarlanıp gidiyoruz kısacık hayatın kollarında. Daha dün gibi hatırladığımız nice anlar, nice anılar biriktiriyoruz. Sırf yarın iyi olsun diye bugünleri katlediyoruz. Büyük sorunların kolayca göze çarpan çözümleri olduğunu, küçüklerin ise pastada en büyük dilimi kapladığını neden göremiyoruz?


7 Ağustos 2012 Salı

BILLIE NOT ON HOLİDAY, İSTİKLAL CADDESİ' NDE:)

  Geçtiğimiz cumartesi günü şöyle bir kafamı dağıtayım derken kendimi İstiklal Caddesinde buluverdim. İstanbul'un kalabalığına henüz alışamayan benim için küçük bir karnavalı anımsatan bu canlılıktan bir kaç kare de sizlerle paylaşmak istedim. Arkadaşlarım gelene kadar bir iki saat hiç sıkılmadan keyifle vakit geçirdim. 
  
 Öncelikle harika bir caz grubunu geç de olsa keşfetmiş bulunuyorum. İnsanları etraflarına toplayan, iyi müziğin yanında eğlence de sunan Billie not on Holiday grubunu dinlerken cd' lerini 10 lira karşılığında alabiliyorsunuz.

 Billie not on Holiday' den ayrılıp yürümeye devam ettim ve çoğunluğu İstiklal Caddesinin renklerinden oluşan karelerden bir kaçını sizin yakalamaya çalıştım. Tag Cafe&Bistro' da ufak bir atıştırma, Beyazıt Grand Bazaar' dan da kareler göreceksiniz, şimdiden güzel bir güne uyanmanızı dilerim. Sevgiler:)



















sevimli kedicikler ve mutlu son:)

1 Ağustos 2012 Çarşamba

GÜLÜMSE:)

Kimi zaman yaz gelir geçer, sonra da kış... Ama gölgelerle dans bitmez. Çılgın bir fikir gelir aklıma, kimsenin elinin dilinin tenin değmediği değil hani o en bilinen ve hep gizlenenlerden. Ve ben o enfes kahvemi yudumlarken penceremden manzaraya karşı seni özlemem. Gökkuşağının altına oturmuş çocukluk anılarım beni bulsun diye beklerim ya da belki bir deli gençlik anı yakalar da koşarak varırız mutluluğa diye içten içe gülümserim. Haydi gel birlikte hiç düşünmeden gülümseyelim..